|
Su: Bulaşık makinesi
yerleştirmek ve kişisel gelişim farkındalığı
Banu CONKER, Hayata Dair,
kişisel
gelişim yazıları, 24 Şubat 2014
|
|
|
|
|
Banu Conker |
|
Orhan Veli bir şiirinde ‘hava
bedava, su bedava’ demişti, ama artık biliyoruz ki, temiz
hava almak için arabaya binip kilometreler boyu gitmek
zorundayız. İçtiğimiz suya, kullandığımız suya para
ödüyoruz, yani artık bedava yaşamıyoruz. Üstüne üstlük artık
HES’ler, rant için kesilen ağaçlar doğanın dengesini
bozuyor. Bir de bu aralar mevsimin gereği olan yağmurlar,
kar yağmayınca ‘kuraklık kapıda’ manşetleri hayatımızı
doldurmaya başladı.
Ben bir şirkette çalışıyorum ve çaycımız yok. Mutfak
işlerini bizim yapmamız gerekiyor. Mutfağımızda iki tane
bulaşık makinemiz var. Yemekten sonra tabaklarımızı makineye
yerleştiriyoruz. Bir süredir makinelerin nasıl
doldurulduğuna dikkat etmeye başladım. Bardaklık kısmı
boşken bardaklar tabakların konması gereken yere konuyor.
Bardaklar o kadar özensiz yerleştiriliyor ki, 10 bardak
sığabilecekken ancak altı bardak sığıyor. Neden olduğunu
soramadım, ama benim bakış açımdan insanların bilinçsizliği
ve kolaya kaçmaları diyebilirim. Evet, hayatı kolay yaşamak
gerek, zorlamaya gerek yok, ama sınırlarımızı zorlamadan da
olduğumuz yerde kalmamız kaçınılmaz. Biraz dikkatle ve
bizden sonra gelecekleri düşünerek bulaşık makinesini bile
kolayca tam kapasite doldurabiliriz.
Sadece bulaşık makinesi doldurmak olarak bakılan bu durum
aslında kişisel gelişim farkındalığı için bir araç. Nasıl
mı?
Sadece kendini düşünen tabağını ilk gördüğü boşluğa
özensizce koyar, kendi üstüne düşeni yaptığı için mutludur,
ama ondan sonra gelen tabağına yer bulamayabilir. (bazen
tabakları yamuk yerleştiriyorlar, bu da iki tabaklık yere
bir tabak konması demek) İşte asıl bencillik budur.
Bulaşık makinesinin dolup dolmadığına dikkat etmeden
çalıştıranlar su ve elektrik hesabı yapmayanlar, kaynaklara
saygısı olmayanlar diyebilirim. Ben bunlara önem verdiğim
için bazen arkadaşlarım arasında çok para hesabı yapıyor
gibi görünürüm. Aslında o sırada üzüldüğüm daha az su ile
daha çok iş yapabilmek, az elektrik harcayarak nükleer
santrallerin yolunun kapatılmasıdır.
Eh, siz de ‘aman bir kişinin düşünmesiyle nükleer santral
engellenir mi?’ diyenlerdenseniz; O zaman siz de bana
katılın ve yan komşunuz da katılsın. Gördünüz mü, üç kişi
olduk bile. Bizler durmadan tüketiyoruz, bu kaçınılmaz, ama
hiç olmazsa dünyayı tüketmeden de yaşayabiliriz. Madem ki,
iyi anne baba olmaya çalışıyoruz, hiç olmazsa
çocuklarımızdan ödünç aldığımız dünya adına bu kadarını
yapalım.
Yazan: Banu Conker -
Hayata Dair
Makale yazı şiir öykü denemeBanu Conker'in tüm Hayata Dair
yazıları
Banu Conker'in kişisel gelişim yazıları
Banu Conker Hayata Dair annelik yazıları
Banu Conker'in diğer Hayata Dair yazıları
Hayata Dairkişisel gelişim yaşam |