Sevginin gücüne inanmak ve sevginin dili - Mektup içinde bir hayat 3. bölüm

Mektup içinde bir hayat 3. bölüm | Sevginin gücüne inanmak ve sevginin dili

Banu Conker

İlk bölüme dön
"Kızım, ne olursa olsun, kalbini kapatma, her zaman sevginin gücüne inan. Sevgi hepimizin içindeki altın anahtardır, atalarımız tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır, demişler. İşte o tatlı dil sevginin dili. Her zaman öfkelensen de, kırılsan da, bırak sevgi gelsin aklına önce. Sonra konuş, öfke ile kalkan zararla oturur diyen de atalarımız, onların da yüzyıllardır bu sözleri kullanıldığına göre bir bildikleri var demek ki, değil mi?

Kendi fikrine sahip çık her zaman, ama başkalarını dinlemeyi de unutma. İçindeki süzgeçten geçir duyduklarını, ne kadarı senin için uygun ne kadarı değil, ne kadarı senin vizyonunu açıyor, ne kadarı sana saçma geliyor? Önce süzgecin çalışsın, sonra fikrini beyan et. İşine yarayacak şeyler için direnç göstermene gerek yok. Neden kendini haklı göstereceksin diye hayatını zorlaştırasın ki? Unutma, dolu başakların boynu eğilirmiş. Karşındaki haklıysa haklı olduğunu söylemekten gocunma. Sen öğrendiklerine bak, senin için onların kazancı haklı olmaktan çok daha fazla olacaktır her zaman.

Ah kızım, hayat aslında bir gün, o da yaşadığın gün derler ya, aslında hayat sadece bir ancık…Nefes alıp verirken yaşadığın şeylerden oluşuyor. Eskiye takılı kalma, planlarına da…Kendine hedefler koy, ama o hedefe giderken başka yollar da olabileceğini düşün, kendini tek yola hapsetme.

Para biriktir her zaman. Eskiler ‘kocandan gizli paran olsun’ derlerdi. O zamanlar kızardım onlara, bu yalan söylemekti bana göre. Kocana söylesen de, söylemesen de kendine ait paran olsun. Sadece kendinin harcayabileceği, istediğinde ulaşabileceğin paran
olsun. İstediğin zaman yolculuklara çıkabileceğin kadar, kendine kocaman hediyeler alabileceğin kadar paran olsun. Sen benden daha iyiydin her zaman para konusunda, bunu sana söylemem yersiz kaçıyor belki, ama anneyim ben, gereksiz konuşma hakkım da var. Şimdi bu satırları okurken, bana sıkıldığında uzatarak söylediğin ‘tamaaaaaammm’ ı içinden yinelediğini hissedebiliyorum nedense. Haksız mıyım?

Bir gün bana çocuğun olursa yetiştirmem için bana vereceğini söylemiştin. Hala torunumu bekliyorum, ama sevmek için. Onun anneannesi olmak için, senin yerini almaya hiç niyetim yok, gördüğüm kadarıyla zaten artık o konuda yapabileceğine de güveniyorsun, yoksa anne olduğum için ben mi sana toz konduramıyorum? Torunuma masallar okuyacağım, hatta kafamdan yeni masallar
yazacağım… Kadınlar için ne kadar zor bu çocuk kararı? Belki de istemiyorsun çocuğun olmasını. Hiç sordun mu kendine? Çocuk olması zorunluluk değil, bir istek, bir sevgi biçimi. Eğer istemiyorsan bunu netlikle kabul et, yoksa mutsuz olursun. Kabul etmek zor gelebilir, ama hayat boyu muallakta kalmaktan iyidir.

Kızım, biraz öğüt verir gibi yazdım, biliyorum, ama her anne baba çocuğunun hayatının kendininkinden daha iyi olmasını ister, kendi hatalarını yapmadan büyümesini ister. Eskiden annem beni uyardığında, neden hata yapmama izin vermiyor, hatalarımdan öğreneceğim ben hayatı diye sinirlenirdim. Sonra bir baktım, hayat nasıl da akıp gidiveriyor ellerimden, o kadar hata yapmaya zamanım yok, başkalarının hatalarından ve ödedikleri bedellerden de öğrenmeye başladım. Belki sen de öyle yaparsın diye yazıyorum sana.

Kalbim kadar temiz bir sayfa üzerine yazdım, her cümlede bir deneyimim var, seninle paylaştım. Seni çok seviyorum kızım, hangi sözcüğün bu duyguyu anlatabileceğini bilmiyorum, hiçbiri yetmiyor çünkü.

Yaş günün kutlu olsun kızım. ‘’

Yorum Ekle - Yorum oku

Yorumunuz 48 saat içinde yorum yaptığınız sayfada yayına verilecektir. Yorumunuz yayınlandığında bunu size mail ile bildireceğiz. Adınızı ve yorumunuzu yazarken Türkçe karakter kullanmamanızı rica ederiz. Yorum yazdığınız için teşekkür ederiz Hayata Dair

Mektup içinde bir hayat 3. bölüm | Sevginin gücüne inanmak ve sevginin dili

Mektup içinde bir hayat bölümleri