Havai fişekler yılbaşı kutlamalarının vazgeçilmez öğelerinden biridir. Peki ama havai fişekler insan sağlığına ve çevreye ne kadar zarar verir?
Havai fişek sığınmacının ayak parmaklarını kopardı
Almanya'da yılbaşı kutlamaları sırasında bir havai fişeğin üzerine basan bir sığınmacı iki ayak parmağını kaybetti.
İtalya'da havai fişek fabrikasında patlama meydana geldi
Hindistan'daki bir tapınakta yangın çıktı.
Pek çok ülkede büyük bir parasal tutar özellikle yılbaşı gecelerinde havai fişeklerle beraber kelimenin tam anlamıyla havaya uçuyor! Ancak sadece havai fişeklere harcanan tutar değil, etrafa saçılan barut karışımı ve diğer zararlar da oldukça düşündürücü.
Havai fişeklerin temelini, piroteknik diye bilinen bir düzenek oluşturuyor. "Isı, ışık, gaz, duman ve/veya ses üretmek için bağımsız olarak kendinden kimyasal reaksiyonları sürdürme kabiliyeti bulunan maddelerin kullanımı" olarak adlandırılan piroteknik, yüzde 75 oranında potasyum nitrat, yüzde 15 odun kömürü ve yüzde 10 oranında kükürt maddelerini içeriyor. Köln Üniversitesi'nde bir sunum yapan kimyager ve piroteknik uzmanlarından Günter Klein-Sommer, arzuya göre bunlara bakır, baryum ya da stronisyum gibi kimyasal bileşenlerin de ilave edilebileceğini belirtti. Bu maddeler de havai fişeklerin mavi, yeşil ya da kırmızı ışık saçmasını sağlıyor.
Havai fişeklerin ışıltılı ve renkli dünyası, yüzyıllardan beri pek çok insanın ilgisini çeker. Eldeki veriler değerlendirildiğinde, ilk havai fişeklerin Çin'deki Song Hanedanı zamanında 960-1270 yılları arasında geliştirildiği bilinir. Havai fişeğin mucidi olarak ise Li Tiam adlı rahibin adı geçer. Tapınakları kötü ruhlardan korumak amacıyla üretilen ilk havai fişeklerde ışıktan ziyade ses ön plandaydı. Çünkü patlama ne kadar gürültülü olursa, tapınağın o kadar iyi korunduğu düşünülürdü.
Havai fişek partikülleri
Sadece Almanya’da bile 2016 yılının yılbaşı gecesinde havai fişekler sebebiyle atmosfere yayılan partikül miktarı 5 bin tonu bulmuştu. Bu, motorlu taşıt trafiği nedeniyle bir yıl boyunca atmosfere salınan zararlı gaz miktarının yüzde 17'sine denk geliyor. Üstelik bu zararlı partiküllerin büyük bir bölümünü çıplak gözle görmek olası değil. Üstelik insan sağlığına en çok zarar veren partikülleri bu havai fişeklerdeki toz parçacıkları oluşturuyor.
Havai fişek üreticileri ise ortada ortada abartılacak bir durum olmadığını iddia ediyor. Piroteknik Endüstrisi Birliği isimli havai fişek meslek örgütünden Fritz Keller, havai fişeklerden çıkan partiküller ile motorlu taşıt trafiği sonucu ortaya çıkan partiküllerin aynı kefeye konulamayacağını öne sürüyor ve diyor ki " havai fişekler ile etkisi sadece birkaç saat süren partiküller ortaya çıkarken, araçlardan çıkan dizel partiküller, hidrokarbon gibi zararlı toksinler içeriyor."
Havai fişek meslek örgütünün iddiasına göre dizel otolardan çıkan "polisiklik aromatik hidrokarbonlar bitkilerin yanı sıra insanlar için de zararlı. Kanserojen etkileri de bulunan bu partiküller kalıtımsal değişikliklere de sebep olabiliyor.
Havai fişek üreticileri meslek örgütünden Fritz Keller, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Havai fişeklerde ise partiküllerdeki partiküller dizel otoların çıkarttığı partiküllerden farklı olarak çoğunlukla tuzlardan oluşuyor. Bunlar da kimyasal açıdan havai fişek partiküllerinden daha farklı. Örneğin karabarut adıyla bilinen havai fişek partikülü yandığında potasyum karbonat açığa çıkarıyor ve nemi çok çabuk emerek atmosfer dışına itiliyor. Hatta eskiden bitkileri zararlı organizmalardan korumak için de kullanılan potasyum tuzları ve piroteknik gübre olarak da kullanılıyordu. Havai fişek üreticileri meslek birliğinin iddiasına göre potasyum karbonat nemi çok çabuk emdiği için yeni yıl sabahı havai fişek partiküllerinin zerresi bile kalmıyor. "
Her iki görüşü savunanların da haklı noktaları var elbette. Kimyager Klein-Sommer ise çevre duyarlılığına sahip insanların havai fişek fırlatmaktan kaçınmasının çevre için daha iyi olacağını düşünüyor. Sommer bunun yeni yılın ilk gününde daha az çöp anlamına geleceğini söylüyor ve diyor ki birkaç saatlik görsel şölenin ardından havai fişeklerin yaklaşık yüzde 60 ila yüzde 75’lik bir kısmı atık olarak kalıyor. Karton, kağıt, ahşap, seramik ve plastikten oluşan havai fişek düzenek parçacıkları ile kılıf ve ambalajların oluşturduğu çöpler, yılbaşı sabahı çatı ve sokakları kaplıyor. Bunun yanı sıra patlama sesleri hem insanları hem de park ve ormanlardaki hayvanları fazlasıyla rahatsız ediyor ödlerini patlatarak ya da havada yakarak öldürüyor.
Bu nedenle son yıllarda optik havai fişeklere ilgi giderek çoğalıyor. Piroteknik yerine pilli düzeneklerle yapılan ışık gösterileri havai fişek gösterilerinden daha güvenli. Zira havai fişeklerin ateşlenmesi sırasında çok sayıda kaza da olabiliyor. Hatta güvenlik standartlarına uyulmadan denetimsiz olarak üretilen havai fişekler, can kayıplarına bile sebep olabiliyor.
Hannah Fuchs Deutsche Welle
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe Hayata-Dair Haber yeni grafiksaati Hayata-dair Haberazzi
grafiksaati.org@gmail.com | gizlilik politikası